Estetik Cerrahi Operasyonlar Sonucunda Hasta Memnuniyetsizliği Artıyor

Estetik Cerrahi Operasyonlar Sonucunda Hasta Memnuniyetsizliği Artıyor

Ülkemizde uygulanan estetik ve plastik cerrahi uygulamalarındaki artışa paralel olarak bu konuda yaşanan uyuşmazlıklar da artış göstermektedir. Estetik uygulama neticesinde çeşitli sebeplerle operasyonun sonucundan memnun olmayan hastalar haklarını adli merciler önünde arama yolunu tercih etmektedirler.

Malpraktis davası olarak da nitelendirilen bu tür davalarda genel itibariyle hekimin operasyonu tıp tekniğine ve hasta taleplerine uygun şekilde gerçekleştirip gerçekleştirmediği, operasyon öncesindeki vaat edilen güzelleşmeyi sağlayıp sağlamadığına bakılmaktadır.

Estetik operasyonlar bir hastalığın tedavisi için zorunlu sebeplerle gerçekleştirilen tıbbi operasyonlardan farklı olarak kişilerin estetik kaygılarla vücutlarındaki belirli bir organın veya bölgenin daha güzel hale gelmesi için başvurdukları tıbbi hizmetlerden olduğundan mahkemelerce de farklı bir değerlendirmeye tabi tutulmaktadır.

Özellikle bu tür operasyonların bir sonuç taahhüdü içerdiği, hastada belirli bir güzelleşmenin amaçlandığı, operasyon neticesinde bu güzelleşmenin sağlanamamış olmasının hekimin sorumluluğunu doğuracağı görüşü estetik operasyonları diğer tıbbi operasyonlardan farklı bir noktaya koymaktadır.

Açılan davalarda mahkemeler alanında uzman bilirkişilerden gerçekleştirilen tıbbi müdahalenin tıbbi standartlara uygun şekilde gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini incelemeleri için rapor talep etmektedirler. Bilirkişiler yaptıkları inceleme neticesinde dosya ile ilgili görüşlerini mahkemeye açıklamakta ve davanın gidişatı bakımından alınan bu bilirkişi raporları önemli hale gelmektedir.

Estetik cerrahi operasyonların bir sonuç taahhüdünü içerdiği bu sonucun meydana gelmemesinden hekimin sorumlu kabul edileceği görüşü hekimlerin yargılama sürecinde zor duruma düşürebilmektedir. Her ne kadar bir takım akademik görüşlere göre estetik cerrahi uygulamaların diğer tıbbi uygulamalardan ayrı değerlendirilemeyeceği, bir tıbbi müdahalede sonuç taahhüdünde bulunulamayacağı ifade edilse de bugün için Yargıtay’ın da benimsediği görüşe göre süreç hasta lehine yorumlanmakta ve bu bakış açısı davaların seyrini hasta lehine çevirmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.