Vücut tarafından gönderilen bazı işaretler kötü beslendiğinizi ortaya koyabiliyor. Vücudumuz karmaşık bir organizmadır ve bu nedenle özeldir. Enerjiyi işleyebilir, kendisini toksinlerden ve atıklardan arındırabilir, sıcaklığını düzenleyebilir ve hatta kendisini tehlikeli enfeksiyonlardan koruyabilir.
Vücut, çoğumuzun günlük olarak tükettiği pek çok sağlıksız maddeyi tolere edecek şekildededir Ama vücudu çok fazla kötü yiyecekle doldurursanız, organizma bozulmadan önce bazı işaretler vermeye başlayacaktır.
Patates soyarken yanlışlıkla parmağınızı kestiniz ve yaranın çok uzun süre iyileşmediğini mi fark ettiniz? Belki de bunun sorumlusu beslenmenizdir. Bu tür yaralanmaların iyileşmesi için çok fazla besin gerekir, aksi takdirde süreç çok daha uzun sürer.
Vücudun yaraları iyileştirmek için çok fazla enerjiye, proteine ve mikrobesinlere ihtiyacı vardır. Basitçe söylemek gerekirse, yediğiniz ve içtiğiniz her şey iyileşme süreci için son derece önemlidir.
Saç köklerinin de düzgün çalışması için yeterli besine ihtiyacı vardır. Demir eksikliği (deniz ürünlerinde, kabuklu yemişlerde, baklagillerde ve ette bulunur), çinko (et, kabuklu deniz ürünleri, yağlı tohumlar, süt ve yumurtalarda bulunur), B vitaminleri (tahıllar, tavuk, et, mantarda bulunur) ve D, A, E vitaminleri ve folik asit (yeşil sebzelerde bulunur) gibi diğer besinler sağlıklı saçlar için şarttır. Eksiklikleri, saçın kuru ve ince olmasına neden olurken saç uzama sürecini de olumsuz etkiler.
Vücuttaki besin eksiklikleri, görünüşünüzü kesinlikle etkileyecektir. Bunu önlemenin en iyi yolu (kırışıklıklar ve sarkan cilt için) kalori alımı, cilt bakımı ve fiziksel aktivite düzeyini ayarlayarak yaşam tarzınızı değiştirmektir. Ayrıca stres miktarına dikkat edin. Yediğiniz yiyeceklerein antioksidan özelliklere sahip olması cilt yaşlanmasını yavaşlatacaktır. Cilt için tüketmeniz gereken gıdalar flavonoidler ve A, C, D ve E vitaminleri gibi antioksidanlar, omega 3 ve proteindir. Bunların tümünü alabilmek için diyetinize bol miktarda meyve ve sebze ekleyin.
İltihaplı veya kanayan diş etleri ve diş çürüğü yetersiz beslenme belirtileridir. Dişleriniz için dişçiye gitmeniz gerekiyorsa, yediğiniz ve içtiğiniz şekerli gıdaları düşünün. Meyveler, sebzeler ve koyu yeşil yapraklıları diyetinizde artırarak diş için gerekli besinleri alabilirsiniz.
Çeşitlilik, denge ve ölçülü olmayı temel alan doğru beslenme ipuçlarıyla yaşam tarzınızı düzenlemeniz gerekir. Doğru beslenme, belirli gıdalardan vazgeçmeniz gerektiği anlamına gelmez, ancak porsiyonları cinsiyetinize, yaşınıza ve fiziksel aktivite düzeyine göre ayarlanması gerekir.
Çoğu insan ekmek, makarna, pirinç, diğer tahıllar gibi yiyecekleri yeterince yemez. Diyetinizdeki kalorilerin yarısından fazlası bu yiyeceklerden gelmelidir. Diyette yeterli lifi sağlamak için ekmek, makarna ve diğer tam tahıllı tahılları tercih edin.
Sizin için en uygun vücut ağırlığı cinsiyet, yaş, boy ve kalıtsal faktörler dahil olmak üzere birçok faktöre bağlıdır. Vücut ağırlığındaki herhangi bir artış, başta kalp olmak üzere çeşitli hastalık risklerini artırır. Fazla yağ birikimi, ihtiyacımız olandan daha fazla kalori alımından kaynaklanır. Düzenli fiziksel aktivite, enerji (kalori) harcamanın iyi bir yoludur ve kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olur. Kilo almaya başlıyorsanız daha az yemeli ve daha aktif olmalısınız.
Makul porsiyonlar yerseniz, sevdiğiniz tüm yiyecekleri menüden tamamen çıkarmadan beslenebilirsiniz. Dışarıda yemek yiyorsanız ve porsiyonların büyük olduğunu düşünüyorsanız, yemeğinizi evde yapmaya çalışın. Bu şekilde hem fast food’lardan uzak durabilir hem de daha küçük porsiyonlar tüketebilirsiniz.
Öğün atlamak genellikle aşırı yeme ile sonuçlanan açlığa neden olabilir. Atıştırmalıklar, açlığı kontrol etmeye yardımcı olur, ancak atıştırmalıklar sadece bir atıştırmalıktır, normal bir öğünün yerini asla almaz. Ayrıca, bir ara öğünün de toplam kalori alımına katkıda bulunduğunu unutmayın.